Modern Hayatın Dikkat Çıkmazı

Bilgisayar başındasın, önem verdiğin bir işle uğraşıyorsun. Dikkatini toparlaman lazım. Biraz vakit ayırırsın işine, dikkatin yavaş yavaş yoğunlaşırken telefon çalar. O ses duyulduğu an öncelik ondadır. Bir refleks ile uzanır alırsın, konuşmaya başlarsın. Telefonda konuşurken önündeki ekranda bir mail bildirimi görürsün, ilgini çeker. Dikkat telefondan bildirime kaymıştır. Telefonu kapatınca maili kontrol edersin. İçeriğindeki birşey seni internette arama yapmaya yönlendirir. Sayfalarda gezerken, kenarda, köşedeki reklamlardan biri aklına “Gündemde ne oluyor” sorusu getirir ve gazetenin sayfasını girersin, adres çubuğuna.

…

Bir iş arkadaşınla konuşmaktasındır. Tam bu esnada başka bir arkadaşın gelir, dikkat ona kayar. Sorusunu sorup gidecek ya, vakit kaybetmesin dersin. Bu esnada önceki konuştuğun kişinin önceliğini, onunla devam eden konuşmayı yok etmişsindir. Soru sorulur ve cevaplanır. Tekrar 2 kişisiniz ve konuya kaldığı yerden devam edeceksiniz.

“Nerede kalmıştık?”

Sen de, o da bir an hatırlayamaz. Karşındaki de telefonuna gelen bildirim ile oraya dönmüştür.

Modern hayat bizden yaptığımız her işi en yüksek dikkat seviyesinde yapmamızı beklerken, bu dikkat seviyesine ulaşamamamız için her türlü zorluğu çıkartıyor.

Zihnimize akan bilgi miktarı, sadece gündelik/anlık olan, bile sınırlı şeylere odaklanabilen beynimizi allak bullak ediyor. Buna ek olarak mesleğimiz için tüketmemiz gereken kaynaklar, güncel kalmak için harcayacağımız efor da var.

Sonra bir sessizlik ve boşluk anı yakalayabilirseniz, şaşırıyorsunuz. Beyninizdeki ses bulutuna. Yorulmuşsunuz. Beyin sürekli dağılmaya alıştığından, bir yere konsantre olmakta zorlanıyor artık.

Modern hayat bizden yaptığımız her işi en yüksek dikkat seviyesinde yapmamızı beklerken, bu dikkat seviyesine ulaşamamamız için her türlü zorluğu çıkartıyor.

Modern hayat bizleri biçimlendiriyor.

• İstediğimiz şeylere en kısa şekilde ulaşmamızı sağlayarak, sabrımızı yok ediyor. Herşey hemen olsun istemeye başlıyoruz.
• Zihnimizi sürekli bilgi ile bombalayarak, bir yere kanalize olabilme yeteneğimizi çalıyor.
• Sürekli bize “daha” lar göstererek, sosyal medya veya reklamlarla, kendimize güvenimizi kırıyor.

Bunlar artar da artar. Tabiatıyla bütün bunlar yeni sektörlere yol açıyor. Kapitalizmin temelini oluşturuyor.